8. Yılında Penguen


                                 

Ben ve içinde bulunduğum nesil Türkiye'de mizah anlayışının Avanak Avni'ler ile geliştiği (ya da oluştuğu da denilebilir) dönemi kaçırdık. Ancak bu jenerasyonu diğerlerinden ayıran en önemli noktanın "herşeyin iyisine sahip olma" özelliğinin kaymağını da türlü konularda yemiş bulunmaktayız. Bugün Türkiye'de mizah dergilerinin gücü (yaptırım gücü de buna dahil) göz ardı edilemeyecek boyutta. Genç nüfus içerisinde büyük bir kitle bugün gündemi dahi bu mizah dergilerinden takip etmekte (ki bence en hayırlı olan da budur).

Şahsi olarak Leman ve L-Manyak ile başlayan karikatür hayatımdan oldukça memnunum. Belki Avanak Avni'yi okuyamadım ancak elimin altında her zaman okuyup gülebileceğim bir Kunteper bir Deli Cevat ne bileyim bir Robinson ve Cuma hala mevcut.

Zaman geçtikçe Leman'da yetişen küçük gruplar dallanıp budaklanıp farklı başarılı hadiselere imza attılar, ki içlerinde beni en az cezbeden ATOM dahi zamanın şartlarına göre gayet başarılı tirajlara sahipti (tabi bu satış rakamları dönem için hala Leman ve L-Manyak ile yarışamayacak durumdaydı, o ayrı).

Artan çeşitlilik okuyucu güruhunun daha fazlasını istemesine de sebep oldu ve o dönem şartları dahilinde en büyük ayrılık Lombak'ın ortaya çıkması ile yaşandı. Fatih Solmaz ve Bahadır Baruter önderliğinde pek çok genç/yaşlı çizer, Leman grubundan ayrılıp kariyerlerini Lombak çatısı altında devam ettirdiler. Bu ayrılık Leman grubunun benim gözümde bugün hala devam eden büyük gözden düşüşünün de en büyük mimarı oldu.

Neyse o dönem ile ilgili genişçe bilgi hali hazırda bugün mizah dergilerini takip eden herkesin zihninde mevcut. Bu noktada mizah dergiciliğinin en önemli adımlarından biri olan Penguen'e ve daha sonrasında bugün her hafta çeşitli gazete bayilerinden ısrarla istediğim Uykusuz'a dikkat çekmek istiyorum.

Penguen'in çıkacağı haberini Hürriyet'in pazar ekinden almış olan ben birhayli sevinmiştim. Akabinde bu sevinç Penguen'in kuruluşundan yaklaşık 5 yıl sonrasında, Uykusuz'un çıkacağı haberini aldığımda daha da artarak kendini göstermişti.

Şimdi öncelikle bu yazıyı "Penguen dergisi kötüdür, almayın, okumayın" demek için yazmadığımı belirtmek istiyorum. Bu yazıyı yazmamın sebebine gelince de tek sebebinin gçen hafta aldığım Penguen olduğunu söylemek boynumun borcudur.

Uykusuz'a kadar geçen süre boyunca Penguen okumak su içmek, yemek yemek gibi ihtiyaçlarım arasına hızlıca giriş yapmıştı. Hoş o kadronun bu tarz bir ihtiyaca dönüşmemesi de bir hayli saçmalık olurdu ya neyse. O dönemde Penguen okurken duyduğum hazzı tarif etmem pek mümkün değil, ki bugün bile Uykusuz okurken aldığım haz o dönemin Penguen'lerini okurken yakaladığım hazzın yanına dahi yaklaşamayacaktır. Çünkü haftalık bir mizah dergisinin içinde insanların bir aylık mizah ihtiyacını giderebilecek döküman mevcut idi.

Geçtiğimiz hafta içerisinde, 8. yılında Penguen dergisinin gelmiş olduğu nokta ile ilgili ciddi sıkıntılarım olduğunu anladım. aynı anda Uykusuz'da almıştım ve bir anda kendimi "iki resim arasındaki 7 fark"ı çözmeye çalışırken buldum.

Türk toplumu için emeğe saygı esastır. Ancak o an beklentimin o kadar altında bir ürünle muhatap oldum ki emeğe olan saygının da gözardı edilebileceğini bir kez daha (çok acı bir şekilde :)) görmüş oldum. Kendi içinden çıkmış/yetişmiş ikinci bir derginin amiyane tabirle "çakması" durumna düşmüş bir Penguen okumak zorunda kalışıma da lanet ettim açıkcası. Hakaret olarak algılanmasını istemem ancak öyle bir his bıraktı ki Penguen ancak böyle tarif edilebilir herhalde.

Erdil Yaşaroğlu, Uykusuz'un çıkışı ile ilgili sorulan bir soruya karşılık olarak "herkes -hepimiz- bir gün kendi dergimizi kurmak ister ama bunun için biraz büyümek gerekiyor. bu arkadaşlar (uykusuz'u çıkaran güruh) bize göre henüz emekleme dönemindeyken böyle bir işe kalkıştılar" demişti (ya da buna benzer bir şekilde anlatmıştı durumu).

Bugün ise Erdil Yaşaroğlu'nun o anki ögüveninin dergiye yansımıyor olmasını görmek ise hakikaten kötü hissettiriyor bana. Derginin her bölümü Uykusuz'un başarısız birer kopyasıymış gibi geliyor. Patates Baskı'nın, zamanın Dumur Detayları'nın başarısız bir devamı olduğunu görmek üzüyor. Boynuzun kulağı geçmesini takdir ediyor olsam da, haftalık dergiler içerisinde en fazla keyfi alarak okuduğum Penguen'in geçilen kulak olmasını, Penguen'e konduramıyorum.

Umuyorum ki Erdil Yaşaroğlu ve beraberindekiler bu aksaklıkların farkına varırlar da kısa süre içinde büyük önlem planları üretebilirler. Aksi takdirde yakın zaman içerisinde bir devin daha çöküşünü, kayboluşunu izleyeceğimizi düşünüyorum.

Not: Uykusuz gibi bir mecmuayı bizlere ulaştıran ve daha genel olarak bugün Türkiye'de mizah seviyesini belli bir sınırın üzerine çekebilmeyi başaran, bir anlamda ufuk açan, zihin geliştiren insanlara (ustaların, abilerin) teşekkürü bir borç biliyor ve hepsinin beyinlerinden nazikçe öpüyorum.

Not 2: Tarih ile ilgili yanlışlar düzeltilmiştir. İşbu yanlışlıkları dalgınlığıma ve aceleciliğime vermeniz ise en büyük temennimdir :)
Yazan: Arda "chinaski" A.

14 yorum:

Adsız dedi ki...

penguen 2002 yılında kuruldu uykusuzda 2007 yılında tarihleri çok karıştırmışsın.

Beton Webzine! dedi ki...

2004 diye hatırlıyorum en yahu karışmış ise tekzip yayınlarız :)

Beton Webzine! dedi ki...

valla 6. yılı aga. sitelerinde öyle yazıyor. Yıl 6 sayı 310

müşkülpesent dedi ki...

şimdiki mizah dergilerinin yaptırımı daha güçlü demişsin ama Gırgır sadece avanak avni'den ibaret değildi en kahraman rıdvan, stereo seyfi gibi bir çok kahramanın yanı sıra fiyatını 40 Turgut olarak yazardı para birimi olarak da 40 tane turgut özal kafası koyardı kapağına. şimdikiler daha sert gözükseler de suya sabuna daha az dokunuyorlar. bana göre şu anda içlerinde en iyisi Uykusuz. ve arkadaşın da dediği gibi penguen 2002 uykusuz 2007 çıkışlıdır

Adsız dedi ki...

yok yazın çok etkileyici.bende aynı duyguları paylaşıyorum. sadece tarihler hakkında bilgi vermek istedim.

müşkülpesent dedi ki...

siteleri yanlış yazıyor penguen 2002 kuruluşludur.

Adsız dedi ki...

http://tr.wikipedia.org/wiki/Penguen_(dergi) vikipedidede eylül 2002 yazıyor.

Adsız dedi ki...

Bence mütevazı bır ıncelemeden zıyade ukalaca bır gözlem olmuş yazarımızın görüşlerı,Geçen haftakı beğenısızlığınden kastının da kapağın sıyası emellerıne uyuşmayışına bağlıyorum,Yazar ve yazısı hakkında benım ıncelemem de budur,,,saygılar,,,
Not;Not'a bayıldım o ayrı,,,

Beton Webzine! dedi ki...

anladım tarihsel hataları düzeltiriz onlar kolay. ancak şunu belirtmek isterim ki, mizah dergilerinin gücünden bahsederken genel olarak türkiye'de mizah dergiciliğinden bahsetmiştim. tabi ki de Gırgır'ın Türk mizahı içindeki büyük yerini tartışmıyorum ve Avanak Avni sadece örnek teşkil etmesi açısından yazı içerisinde yer aldı.

ikinci olarak da penguen dergisini, dergi yapısını genel olarak eleştirdim. kapağı veya herhangi bi bölümü değil. onun sebebini de yazdım zaten, penguen benim için çok önemli bir dergiydi ve uzun süredir gerçekten beklentilerimi karşılayamayacak denli bir düşüş gösterdiğini düşünüyorum. biraz kişisel bir eleştiri olduğunun farkındayım ama amacım ukalalık yapmak asla değildi :)

ilginiz için çok teşekkürler.

Beton Webzine! dedi ki...

uyarılarınız üzerine tarihler ile ilgili hatalar düzeltilmiştir. sadece link olarak hala 6.yılında penguen kaldı. ona bişey yapabiliyosak ona da yaparız elbette.

tekrar çok teşekkürler. Deneme yayını bunun için yapılıyor yahu!!

Turker Turan dedi ki...

heryerde 2002 diyor :)

Adsız dedi ki...

Gerçekten şuan Penguen'in kolonları yavaş yavaş çökmekte. Dergide

Lombak köşesinin çizimleri ne kadar iyi olsa da espri olarak bir şey yok. Sadece çizmiş olmak için çiziliyor.

Selçuk Erdem ve Erdil Yaşaroğlu'nun köşesi de aynı şekilde bomboş ! Selçuk Erdem tamamen ölmüş ağlayanı yok. Sayfayı doldurmak için kocaman kocaman çiziyor ve sadece çiziyor. Espri olarak bir şey yok. Şahsi kanaatimce onun yerine umut vaaden birisi getirilse daha iyi. Hiç değilse yeni bir şeyler görmüş oluruz. Yine Erdil Yasaroğlu ise zorlama ve vasat esprilerle gidiyor. 2-3 haftada anca 1 tane gülümsetebilen (güldüren değil) bir şeyler çizmiş oluyor.. Bence Penguen'in kendi içerisined acilen bi reforma gitmesi gerek.

Adsız dedi ki...

aynı düşünceleri paylaşıyorum.penguen benim için de uykusuz henüz çıkmadığı için çarşamba günü alınan bi dergi haline geldi.güzel bi gözlem yazısı olmuş gözlerinizden tebrik ederim

Adsız dedi ki...

penguene yıllardır çok politik dergi der dururlar uykusuza da tam tersi söylenir, sırf komiklik yapılıyor denir. ama bu ezbere söyleniyor arkadaşlar iki derginin politika sayfaarını karşılaşrtırın görüceksiniz farkı. uykusuz polis şiddeti, tersane kazaları maden kazaları çocuk işçiler gibi başka başka birçok konuya değinirken penguen sadece tayyip erdoğan ve şimdi de kılıçdaroğlu çiziyor. onları komik diyaloglarla çizdikleri bir sürü karikatürden oluşuyor politika sayfaları ve böylece millet başlıyor penguen çok politik uykusuz apolitik demeye. bunu nasıl göremezsiniz en çok ona şaşırıyorum. uykusuzda başka yerde görmediğiniz haberleri görüyosunuz penguen sadece tayyip erdoğan a yatırım yapıyor. örnek verecek olursak anaokulda ölen çocuk vardı, ailesine bir müfettiş ya da bakan yada bir yetkili oğlunuz cennete gitti sevinin falan demiş. bunu kapak yapıyor uykusuz. penguen böyle şeylere dokunmaz bile. varsa yoksa tayyip. ve bu artık sıktı. penguen kendine gelmezse almayı bırakacağım günler yakındır. ayrıca uykusuzun geçen haftaki aptal olduğumuz anlaşıldı'lı kapağı vardı ya televiz<yon izliyorlardı. ben görür görmez koptum zaten ama herkes gerçekten üzüldüler sanmış. abi ne üzülmesi herifler tramamen 'skimizde bile değil hehehe' çekmişler. üstüne içerde dalgasınıda geçmişler bunu ciddiye alıp uykusuz üzülmüş alınmış diyenin aklından şüphe duyarım.