60 Saniye

Öyle ki;

Ben mesela 60 saniyede 1906’ya dönüp, Paris’teki tarihin ilk sinema gösterimine hınzırca sızıp, kendimi perdeye yansıtabilirim. Tarihin ilk sinema filmi benim perdedeki pis sırıtışımdan ibaret olabilir. O kadar çok sırıtırım ki; ardımda 550 yıllık sırıtış rezervi bırakırım bütün dünyaya. 1945’e dönüp saniyeler sonra bir ülkenin kaderini değiştirmek üzere atılmış ilk atom bombasını kucaklayabilirim. Bir bebek gibi kundaklayıp, uyutabilirim onu. Bunu gören diğer bomba da kardeşinin yaptığını yapabilir, uysallaşabilir. Ben 60 saniyede 1945’e dönüp her uranyum atomunun çekirdeğini bir bir yiyebilirim. 1939’a dönerek Almanlar Polonya’yı işgal ederken yolda ordularını yurdurup ”ehliyet / ruhsat beyler ehe” diyebilirim. Ben 60 saniyede ölüm kusan bir ordudan kaçıp, arkama dönüp 60.000 kurşun yememe aldırmadan hepsine ”nanik” yapabilirim. 60 saniyede olayları karıştırabilirim. Katrina kasırgasına, Tarihte ceylan sekmeleri misali hoplayıp, zıplayabilirim. idamlara, sosyal adaletsizliklere bira ısmarlayabilirim. Pastanede ay çöreği yedirebilirim bazılarına, onlarla uzlaşabilirim. Aslında üzerlerine hiç yakışmayan kıyafetler giydiklerinde yüzlerine bakmadan, duygularımı belli etmeden ”güzele ne yakışmaz” diyebilirim, ruhlarını okşayabilirim felaketlerin, ayna tutabilirim olmayan güzelliklerine, ”ne kilosu canım, gayet iyi görünüyorsun” diyebilirim. Sonra yine sekebilirim, konulardan konulara dalabilirim, hepsini birbirine karıştırabilirim, sevgili ilan edebilirim onları. 6 çocuk yapmalarını sağlayabilirim. Sonra  60 saniyede bütün Kadıköy’ü baştan aşağı dolaşabilirim ben. Moda’dan fırlattığım bumerang’ın Boğa’nın üzerinde karşılayabilirim, bütün yokuşları binlerce kez çıkabilirim, vapur iskelesinden bahariyeye çıkmam mı? oho bebek işi, oldu bilin. Bütün kaldırım taşlarını dişlerimle sökebilir, iki kalbe bir güzel manzara yaratabilirim. anı dondururum ben orda siz ne diyorsunuz ki? Moda yaşlılarının toplam yaşam süreleri kadar kahkaha atabilirim 60 saniyede. ”ha ha ha” derim. Güldüren ne verdiyse artık. Bütün otobüs duraklarını 60 saniyede dolaşabilir, bütün minüslere biner, paraüstümü almadan, onlar oradan hareket etmeden içlerini terkederim. İsmi kamil olan biriyle dalga geçilmemesi gerektiğinin dersini 60 saniyede öğretebilirim. Kamil insan yapabilirim bir mahalleyi 60 saniyede.Felaketlerle haşır neşir olup, kıyametlerle sevgili olabilirim 60 saniyede. ”Bazı şeyleri yapmak bir ömür alabiliyor” cümlesinin içine 60 saniyelik mutluluk sıkıştırabilirim. 60 saniyede gazeteler benden bahsedebilir, bir ömrü 60 saniyeye sığdırabilirim. Yaptığımda haberiniz olur, şimdilik haberiniz olmasın. Gözlerinizden öpüyorum.

Murat ”greatdilemma” C.

0 yorum: