So close… No matter how far…

Nothing Else Matters.

Rock&metal müzik dinlemiş her bünyenin yolunun geçtiği bir şarkı olmasının yanında bu tarzlarla alakası olmayan birçok insanın da mp3çalarında, bilgisayarında ya da geçmişte 90’lık kasedinde, karışık bunalım cd’sinde bulunan bir şarkı. Metallica denince birçok insanın aklına gelen ilk şarkı. Metallica dinlemiş birçok insanın ilk gözağrısı. Ama çok piyasa. Çok bilindik. Çok basit… Ayağa düşmüş!

Evet, birçoğumuzun ilk gözağrısı, bizi metallica’yla ve dolayısıyla metalle tanıştıran o şarkı ölüyor! Tüketiyoruz. Beğenmiyoruz onu. Dalga geçiyoruz. Hem şarkıyla, hem dinleyeniyle… Yüzüne tükürüyoruz. Hakir görüyoruz bu şarkıyı. “Ahaha o ne lan ayağımla bile çalarım o şarkıyı gitarda ahaha!” şeklinde cümlelerle onu aşağılıyoruz. Ve hepimiz suçluyuz. Sen! Ben! O! ( “Biz, siz, onlar” demiyeceğim korkma.) Hepimiz!

Oysaki lisede, yüzü sivilcelerle dolu ve daha bıyıklarını aldırmamış kız arkdaşın seni aldattığında bu şarkıya sığınmıştın. Peki ya sen genç bayan? Sen daha 14 yaşındayken, sırf 18’ini doldurmuş diye aşık olduğun Berkut seni, eski bir grup tişörtünü yer bezi yapan annenin kullandığı gibi kullandığında, hangi şarkıyı dinledin? Peki ya sen!? En yakın arkadaşın havuza ters atlarken kafasını betona çarpıp, bitkisel hayata girdiğinde evde hangi şarkıya sığındın? Gözyaşlarınızı emdi lan bu şarkı. Kağıt havlu gibi emdi o gözlerinizden akan yaşı. James tam 4.53’te “Yeea, Yeaaah!” derken güç verdi size. Derdinize derman oldu!

Ama insanoğlu çiğ süt emmiş işte. Yılan gibisiniz. En zor anlarınızda yanınızda olmuş, ayrılık acısının, terkedilmişliklerin, yaşanmışlıkların ve tüm duygusal zamanların soundtracki olup döndü bu şarkı. O “Yeaa, Yeeaaah!” olmasa, en zor anınızda o gücü almamış olsanız belki de şu anda sokakta dileniyordunuz. Kötü yola düşmüştünüz. Ama şu an herbiriniz hayata karşı dik duran insanlarsınız. Kim sayesinde? Bu şarkı sayesinde. Evet bunları hepinize söylüyorum. Sana, sana, sana hepinize be! (Hababam Ahmet Rage’i geldi bi an…)

Geçen hafta Metallica dinlemeye başlayan 12 yaşındaki komşumuz Muzaffer’in, bu hafta bana gelip, “Buğra abi nothing else matters çok piyasa bi şarkı yeaa!” demesiyle aydınlandı her şey. “Evet!” dedim. “Bu şarkıya karşı sorumluluklarımız var. Ödememiz gereken bir borcumuz var.”

Haydi sevgili dostlar. Hiç değilse o eski günlerin anısına bu şarkıyı zor günlerinden kurtaralım. Ona yalnız olmadığını hissettirelim. Yeniden sevelim onu. Yeniden mp3çalarlara atalım. Yeniden severek dinleyelim. İnanıyorum, bunu başarabiliriz…

Buğra “Ceyyar” Ö.

0 yorum: